AR-GE PROJESİNİ DESTEKLEYEN KURULUŞLARA PARA DAĞITAN HAYIR KURUMLARI OLARAK BAKMAMAK GEREK

Prof. Dr. Atila BAĞRIAÇIK

Ulusal ve Uluslar arası Ar-Ge ve Yenilik Hibe

Fonları Uygulayıcısı, YMM, Öğretim Üyesi

www.abdanmerymm.com

abdanmer@gmail.com

GİRİŞ

Linkedin’de 2015 Ağustos ayının son haftasında AB H2020 KOBİ Aracının 9 Anahtarı ismiyle Kristjan Zemljic’e ait ilginç bir yazı yayınlandı (https://www.linkedin.com/pulse/9-secrets-top-5-sme-instrument-winners-kristjan-zemljic).

Anılan yazıda AB H2020 kapsamında bireysel olarak verilen Yeni KOBİ aracı Faz 1 ve FAZ 2 proje önerilerinden başarılı olup hibeye hak kazanan projelerin  karakteristik özellikleri  anlatılıyor. Yazıda Bernd Reichert, head of unit at the Executive Agency for SMEs, offers tips for success önerileri de faydalı bir şekilde refere ediliyor.

BİZE FAYDASI

Ülkemizde de ağırlıklı olarak TÜBİTAK ve KOSGEB’e verilen ar-ge projeleri bireysel bazda olduğundan anılan yazıda özgün başarı kriterlerini bizim koşullarımıza uyarlayıp tartışarak, Ar-Ge ve Yenilik projeleri konusundaki algı ve tekâmül derecemizin yükselmesine katkıda bulunmak istedim.

UYARLANMIŞ KRİTERLER

1.Proje fikrimiz çok güzel olabilir, ancak bu yetmiyor bu fikrin yeni ürün ve hizmet olarak da piyasa çıkıp ticarileşmesi gerekiyor, bu konuda proje önerisinde iş planları bulunmalı. Yazıda Avrupa’da çok iyi proje fikirlerinin bulunduğu, ancak bunların ticarileşme ve piyasaya yansıması konusunda iyi olunmadığı belirtilerek, Avrupa’daki araştırma projelerinin sıklıkla ticarileşmesinin ABD, Japonya ve diğer ülkelerde olduğu kaydediliyor.

2.Proje fikri firmaların işletme stratejileri ile bağlantılı verilmeli. Amaç destek kuruluşundan sadece hibe almak olmamalı, bu hibenin karşılığında ekonomiye ve topluma ihracat artışı, ithal ikamesi, firmada istihdam artışı ve sektörde yeni iş imkânı, teknolojik bilgi birikiminde artış, sosyal dayanışma, çevreye pozitif etki, vergi gelirlerinde artış sağlama gibi avantajların verilebileceği somut olarak anlatılmalı. Proje veren firmalar, destek kuruluşlarını bu açılardan YATIRIMCI gözüyle değerlendirip, hayır kurumu gözüyle bakmamalı. Elde edilen hibe desteği ile riskleri yönetip yenilikçi faaliyetlerini finansmanını karşılayarak, inovatif ürünün piyasaya çıkışını sağlamalıdır.

3.Bu bağlamda proje önerileri teknolojik  bakış açısı yanında toplum ihtiyacını  giderici, piyasa talebini karşılayıcı, paydaşlara katkısı, çevre, standardizasyon, genel halk gibi unsurları dikkate almalı. Proje önerisinde elde edeceği avantajlar karşılığında yeniliği ödemeye hazır bir halkın varlığı senarize edilmeli.

4.Proje önerileri sektörel, ulusal (ve hatta küresel) bazda mevcut teknoloji düzeyi üzerinde rekabetçi ve ileri çözümler getirmeli. Firmalar bu çözümleri, yerli ve yabancı rakipler karşısındaki mukayeseli üstünlükleri ile başarabileceklerini teyit etmeliler. Bu teyitler sözelden çok tablolar, grafikler, sayısal, ölçülebilir değerler şeklinde verildiğinde, proje önerilerinin anlaşılabilirliği artmaktadır.

5.Proje önerilerinde firmaların personel ve mühendislik alt yapıları internetteki web sayfasından copy past yapılarak değil, daha detaylı olarak tüm çalışanları, daha önceki projeleri, yayınları, alt yapıları gibi unsurlar resimlerle sunulmalı. Bu konuda oldukça detay verilmeli, çünkü projeyi değerlendirecek uzman ve hakemler öneride yazılanlara göre değerlendirme yaparlar.

6.Proje önerisinde yeniliği gerçekleştirmede ve piyasaya sunmada olası riskler iyice tanımlanarak, önleme planları yapılmalı, fikri mülkiyet haklarının korunması sağlanmalıdır.

SONUÇ

Ar-Ge ve Yenilik faaliyetleri ve projeleri konusunda önümüzde kat etmemiz gereken uzun bir yolculuk var. Aynı haftada linkedin’deki bir paylaşımda şöyle deniliyor.

 “Bülent Baloğlu

Coordinator of Turgut Ozal University Technology Transfer Office

Toyota’nın yıllık AR-GE harcaması: 9 Milyar $, Türkiye’nin yıllık ARGE harcaması: 2 Milyar $, AR-GE’de 4 Türkiye, 1 Toyota etmiyor! (https://www.linkedin.com/home?trk=nav_responsive_tab_home).