KAMBİYODA TAKAS YÖNTEMİ İLE RUSYA VE KOMŞU ÜLKELERİMİZLE DIŞ TİCARETİMİZİ VE ÖZELLİKLE İHRACATIMIZI BÜYÜK ORANDA NASIL ARTTIRABİLİRİZ?

Prof. Dr. Atila BAĞRIAÇIK

Ulusal ve Uluslar arası Ar-Ge ve Yenilik Hibe

Fonları Uygulayıcısı, YMM

www.abdanmerymm.com

abdanmer@gmail.com

 

 

GİRİŞ

27 Mayıs 2015 Tarihinde Adana Sanayi Odası’nda imalat ve yazılım firma temsilcilerine ekip olarak Ar-Ge ve teşvikler konusunda verimli bir seminer verdik. Gözlemlediğimiz kadarıyla bu konuda Adana’da yapılacak çok iş var. Önümüzdeki günlerde daha geniş katılımlı ve donanımlı olarak Organize Sanayi Bölgesinde seminer yapmaya karar verdik.

Toplantıda ayrıca Adana’nın özellikle Rusya ile dış ticaretinin gelişmesi için “KAMBİYODA TAKAS YÖNTEMİ’ni değerlendirerek, önemli potansiyel olduğunu değerlendirdik ve bu konuda aşağıdaki uygulama örneğini verdik.

KAMBİYO’DA TAKAS YÖNTEMİ

Konu basit anlaşılsın diye halen çalıştırdığımız bir uygulama örneğinden hareket ettik. Malum Rusya’ya Batının dış ticaret ambargosu var. Sibirya’dan müşterimiz Türkiye’ye kereste, plywood, kömür, inşaat demiri vb satmak istiyor ve karşılığında zeytinyağı, konfeksiyon, narenciye vb almak istiyor. Önce bu müşterimiz için örneğin İzmir’de home Office kiralayıp, tek kişilik bir limited şirket kuruyoruz, Denizbank’ta hem Sibirya’daki firması için hem de İzmir’deki firması için TL, Dolar ve Ruble hesapları açıyoruz.

İşleme Sibirya’dan kurutulmuş kereste ithalatı ile başlayarak, keresteyi buradaki firması adına Alsancak limanına getiriyoruz, ön görüşme yaptığımız yerli alıcılarımızı gümrükte keresteyi küşad dilekçesi ile göstererek, uygun bulması halinde alıcı değişikliği yaparak ve kereste bedelinin Denizbank’taki Sibirya’daki firmasının banka hesabına havale ettirerek alıcı KDV’yi ödeyerek (gümrük vergisi 0) fiili ithalatı gerçekleştiriliyor. Bu ödeme şekli genel anlamda VESAİK MUKABİLİ (CASH AGAINST DOCUMENTS-CAD), özel anlamda ise bize göre TESLİMATTA ÖDEME (CASH ON DELIVERY-COD), hem hızlı hem de banka masrafları yok.

Bu şekilde Sibirya’dan ithalat yapılarak, Sibirya’daki firmanın Deniz Bankası’ndaki döviz hesabında Dolar tutarları artıyor. Daha sonra Türkiye’den örneğin Denizli’den Sibirya’daki firma adına konfeksiyon alımı gerçekleştirerek ödemeyi gümrük işlemleri tamamlanınca İzmir’deki Denizbank’taki Sibirya’daki firması adına açılan dolar hesabından havale ettirerek, işlem tamamlanmış oluyor, ihracatçı firma da bankasından DAB kestirerek fiili ihracat gerçekleştirilmiş oluyor. Bize göre her ne kadar ihracat bedelini yurt dışından belli bir  sürede getirme zorunluluğu kaldırılmış olmasına rağmen, VUK’a göre muhasebede müşteri hesabının kapatılması için DAB kesilmesi gerekiyor, aksi halde hesap kapatılmamış olacağından kur farkı gelebilir.

Bazen müşterinin yerli kendi firma üzerinden mal alım ve satımı söz konusu olduğunda imalatçıdan ihraç kaydıyla KDV’siz mal alımı yapılıp, üzerine belli bir kar koyarak fiili ihracatı gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde Denizbank’taki Sibirya firmasının hesabından İzmir’de kurduğu limited şirket hesabına dolar ile mal bedelini havale ederek, kambiyo’da takas yöntemi başarı ile uygulanarak, para işlemleri sorunsuz ve hızlı bir şekilde realize olmaktadır. Bazı durumlarda müşteri Sibirya’dan mal aldığı firmaya aynı bankada açtığı Ruble hesabı ile mal bedelini havale edebilmektedir.

Bize göre bu yöntemle para transferi işlemlerini sorunsuz gerçekleştirerek, Başta Rusya olmak üzere komşularımız Irak, İran vb gibi ülkelerle dış ticaretimizi, özellikle ihracatımızı olağanüstü arttırabiliriz. Bunun için dış ticarette bildiğimiz rutin ödeme ve teslim şekillerinin dışına çıkıp, belirsizlikleri ve riskleri giderecek yeni spesifik yöntemler için ar-ge yapmalıyız ve aklımızı ve hayal gücümüzü işletmeliyiz.

ÖZET SÖZ

Dış ticarette işlem yapma usullerimizi sorgulayarak, yeni ihtiyaçlar için yeni usuller keşfetmeliyiz, dış ticaret alanında yenilikler kitabı OSLO Kılavuzunu okuyarak, buradan alacağımız mesajlar üzerinde analizler yapmalıyız, yani bir bedel ödemeliyiz, bir bedel ödemeden bir şey elde edilemez. KUR’AN’ımızın inen ilk ayetinin de “OKU” olduğunu unutmayalım.