PİLOT TESİS AR-GE PROJELERİ YAPARAK İHRACATIMIZDAKİ GERİLEMEYİ ÖNLEYEBİLİRİZ (PROTOTİP AR-GE PROJELERİ YANINDA PİLOT TESİS AR-GE PROJELERİNE ODAKLANMAMIZ KAÇINILMAZ)

Prof. Dr. Atila BAĞRIAÇIK

Ulusal ve Uluslar arası Ar-Ge ve

Yenilik Hibe Fonları Uygulayıcısı, YMM

www.abdanmerymm.com

abdanmer@gmail.com

Gülçin GÖKÇEYREK & Buse ARSLAN

Ar-Ge ve Yenilik Mali Rapor Denetim Uzmanları

 ggokceyrek@gmail.com

busekabal@gmail.com

 

 

 

GİRİŞ

 

TÜRKİYE’nin 2015 ilk altı ayındaki ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre % 8.1 geriledi. Piyasadan elde ettiğimiz bilgilere göre özellikle AB’den gelen ihracat taleplerinin artış hızının  düşmesi yanında, gelen sipariş taleplerinin çeşidi bol, küçük adetli, çok değişken ve kısa sürede teslimi gereken yapısal özelliklere sahip olduğunu görüyoruz. Bu tür ihracat talepleri, çoklukla yenilikçi ve katma değeri yüksek ve esnek üretim yöntemlerine sahip olarak; ucuzcu ve katma değeri düşük, tasarımı müşteri tarafından belirlenen kitlesel ürünlerden büyük farklılık göstermektedir. Ucuzcu, yüksek adette ürün üretmeye alışmış, Ar-Ge’si (araştırma ve geliştirme) ve yenilikçi yönü zayıf ürünler üretmeye uygun üretim yapısına sahip ihracatçı firmalar, ana ve yan sanayiciden küçük adetlerde hammadde, yarı mamul ve mamul tedarikinde sorunlar yaşamaktadır.

 

PROTOTİP VE PİLOT TESİS AR-GE PROJELERİNİN MANTIK FARKLILIĞI

Katma değeri yüksek yenilikçi ürün talebini karşılamak için genelde üretici, Ar-Ge’sini yapıp tasarım çizimine göre prototip imalatını yapmakta, başarıya ulaşması halinde seri üretime geçerek talebi yerine getirmektedir. Ar-Ge unsurlarını tanımlayan uluslar arası bir doküman olan FRASCATİ Kılavuzuna göre prototip’in tanımı şöyledir: Bir prototip, yeni ürün veya sürecin tüm teknik özelliklerini ve performansını içeren orijinal bir modeldir. Makine, elektrik ve elektronik, metalden ve plastikten ürünler, tekstil vs. gibi birçok üründe yapılan Ar-Ge çalışmaları, bilimsel ve teknolojik belirsizlikler nedeniyle gerçekleşmesi risk taşımakta, bu riski paylaşmak için de firmalar TÜBİTAK’a (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) KOSGEB’e ve AB’ye Ar-Ge projeleri vererek, proje bütçesinin büyük firmalarda maksimum % 60’ını, KOBİ’lerde % 75’e kadar hibe almakta(H2020 %125’e kadar çıkabilmekte), ayrıca 2008 yılında yürürlüğe giren Ar-Ge Kanunu ile de sigorta, stopaj ve Ar-Ge indirimi ile mali teşviklerden (5746 sayılı Ar-Ge Teşvik Kanuna göre) yararlanmaktadır. Ülkemizde sunulan Ar-Ge projelerinin neredeyse tamamına yakınının bu şekilde Prototip imalat ve montaj türünde olduğunu görüyoruz.

Oysa ihracat talebimizdeki yukarıda tanımlanan  değişime paralel olarak, küçük miktarda deneme ve tecrübe kazanma amaçlı ürün formüllerinin oluşturulmasına yönelik Ar-Ge içerikli pilot tesislerin kurularak, bu yolla küçük adetteki ürünlerin üretilmesine olanak sağlanabilecektir. Yan sanayide pilot tesislerin oluşturulması ile ihracatçının küçük adetli, yenilikçi ürün talepleri karşılanabilecektir. FRASCATİ Kılavuzu Pilot Tesis Ar-Ge’sinin tanımını ve işlevlerini aşağıdaki şekilde tanımlamaktadır:

“Bir pilot tesisin oluşturulması ve işletilmesi, temel amacı deneyim kazanmak ve aşağıdakilerde kullanılmak üzere mühendislik verilerinin ve diğer verilerin toplanması olduğu sürece Ar-Ge’nin bir parçası olarak kabul edilir:

– Hipotezlerin değerlendirilmesi

– Yeni ürün formüllerinin oluşturulması

– Yeni bitmiş ürün özelliklerinin oluşturulması

– Yeni bir süreç için gerekli özel ekipman ve yapıların tasarlanması

– Süreçle ilgili olarak işletim talimat veya kılavuzlarının hazırlanması

Deneysel aşama biter bitmez bir pilot tesis normal bir ticari birim olarak faaliyete başlarsa, pilot tesis olarak tanımlanmaya devam etse bile, faaliyet bir Ar-Ge faaliyeti olarak ele alınamaz.”

Bu tür bir pilot tesisin Ar-Ge proje bütçesinin yaklaşık % 90’nı mikro ölçekli  yeni üretim yöntemi için parkur halinde birçok makine ve teçhizatın demonte ünite/malzemeleri oluştururken, prototip imalatta ya çıktı ya da mevcut üretim tesisi içinde  malzemelerden yeni ya da iyileştirilmiş  ürün veya makine yapılacağı için proje bütçesinin yaklaşık % 70’i malzemeden oluşmaktadır. Prototip Ar-Ge projelerindeki ürün yeniliğine bağlı olarak geliştirilecek süreç yeniliğinde genelde mevcut bir proses hattındaki örneğin bir makinenin iyileştirilmesi söz konusu iken, pilot tesiste mevcut üretim yöntemine göre komple yeni ya da önemli derecede iyileştirilmiş bir hattaki tüm makine ve teçhizatın tasarımı ve geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Minimal ölçekteki böyle bir tesisin bütçesi yüksek meblağlı olduğunda, örneğin 5 milyon TL’yi geçtiğinde bize göre projeyi 2-3 kısma ayırarak ardışık olarak ayrı projeler halinde TÜBİTAK’a vermekte yarar var.

PİLOT TESİSİN AVANTAJLARI

TÜBİTAK kurumuna verilen projelerde, verilen projenin çıktısı önem taşımaktadır. Dolaysıyla proje çıktısını gerçekleştirmek için gereken alet-teçhizat ve makinelerin tedariki proje önerisi hazırlanırken talep edilebilir.

Bunun için aşağıdaki kriterleri sağlaması gerekmektedir.

1)Proje çıktısı öncelikle yıkıcı bir yeniliğe ve/veya farklı bir yöntem ile gerçekleşmesi gerekmektedir. Yani mevcut uygulanan yöntemlerin dışına çıkıp, farklı bir bakış açısı ile proje çıktısının gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

2)Proje çıktısını gerçekleştirmek için talep edilen makine, alet teçhizatların,  dışarıdan fason işçilik ile alınmayacak nitelikte olması gerekmektedir. Şöyle ki, 0,01 hassasiyetinde bir parça işlemesi için proje önerisinde CNC talep edilemez. Zira, bu hizmet dışarıdan tedarik edilebilir. Fakat, proje çıktısının 0,00001 hassasiyetinde işlenmesi için bir CNC tezgaha ihtiyacı var ise ki (bu durum hakemler tarafından mutlaka kontrol edilir) bu durumda, TÜBİTAK kurumu tarafından eğer tasarımı bizden olursa, şüphesiz ki, daha büyük avantajla karşılanabilir.

3)Talep edilen alet-teçhizat mutlaka pilot ölçekte üretim gerçekleştirmek için  olmalıdır. Örneğin kimyasal bir formulasyon çalışması için, ihtiyaç olunan mikser kapasite 10 lt geçmez. Proje önerisi için 1.000 lt’lik bir mikser talebi olursa, bu durumda ilgili talep kapsam dışına alınır.

4)Pilot Tesis proje önerileri, mutlaka ölçeklenebilir olmalıdır. Yani, proje önerisinin gerçekleşmesi için 1 birim üzerinden hazırlanarak gerçekleştirilirken hazırlanması ve ancak başarılı olması durumunda, endüstriyel boyutta (10,20,100 birim) gerçekleştirileceği özellikle belirtilmelidir.

PİLOT TESİS AR-GE PROJESİNDE  SEÇENEKLER

1)Pilot tesis Ar-Ge’si yapacak firma, kendi makine yapma gücüne bağlı olarak, proje çalışmasını kendisi yaparak, TÜBİTAK’a bireysel  başvuruda bulunur. Başka bir deyişle ya makineyi  kendisi yapar ya da tasarımını  kendisi yaparak, oluşturacağı imalat çizimine  göre üniteleri firma dışında yaptırır. Bir defada pilot tesis bütçesi yüksek meblağlı olduğu düşünülüyorsa, makine imalatları bütünlüğü dikkate alınarak aynı ya da farklı kurumlara  birden fazla ar-ge projesi olarak verilebilir.

2)Tasarımını başkasına ihale etmeden bazı makinelerin imalatını yerli sanayiye yaptırmak için ortak – proje olarak TÜBİTAK’a başvurabilir. TÜBİTAK ortak projelere sıcak bakmaktadır.

3) Eğer pilot tesis Ar-Ge ve imalatında AB ülkelerindeki firmalarla ortak proje yapmak istiyorsa, karşısında iki seçenek bulunmaktadır. Birinci seçenek; prosedürü basit, en az bir yabancı firma ile EUREKA kapsamında ortak proje yapmaktır.

4)AB üyesi ülke firmalarıyla pilot tesis Ar-Ge’sinin ortak yapılmasında diğer bir yol, AB  H2020 Araştırma ve Yenilik Çerçeve programı kapsamında ortalama 5 ayrı firma ile konsorsiyum oluşturarak, teknoloji transferi yapmaktır.

SONUÇ

Ülkemizdeki Ar-Ge ve yenilikçi faaliyetler için TÜBİTAK’a ve AB’ye verilen projeler neredeyse tamamına yakını prototip Ar-Ge’si şeklindeki mevcut ürün ve üretim tesisinin iyileştirilmesine yöneliktir. Oysa gerek ihracat yapımızın nitelik değiştirmesi gerekse teknolojik ilerleme  ve deneyim kazanmak  için ülkemiz firmalarının daha fazla  pilot tesis Ar-Ge’sine yönelmeleri ve bu  yönde hepimizin  Ar-Ge algımızın  genişletilerek iyileştirilmesi  büyük önem taşımaktadır

 

Etiketler: