TEŞVİKLER BÜTÜNÜNDEN MAKSİMUM YARARLANMAK İÇİN NEDEN SÜRECE TÜBİTAK-TEYDEB AR-GE PROJESİ İLE BAŞLANMALI ?

Prof. Dr. Atila BAĞRIAÇIK

Ulusal ve Uluslar arası Ar-Ge ve Yenilik Hibe
Fonları Uygulayıcısı, YMM

www.abdanmerymm.com

abdanmer@gmail.com

Gülçin GÖKÇEYREK

Ar-Ge ve Yenilik Mali Rapor Uzmanı

 ggokceyrek@gmail.com

 

 

GİRİŞ

Firmalara sağlanan teşvikleri açıklamak için birçok imalatçı ve yazılım firmasını ziyaret ediyoruz. Firmalara özellikle tek tek bilgilerden ziyade, bu bilgileri sentezleyip entegre bilgilerden söz ederek, konumuz ile ilgili olarak geliştirdiğimiz 14’lü ya da 9’lu adımlardan oluşan teşvikleri anlatıyoruz. Entegre teşviklere TÜBİTAK-TEYDEB Ar-Ge ve Yenilik projeleri ile başlamanın akılcı olduğunu firmalarla beraber tanık oluyoruz.

 

 

ENTEGRE TEŞVİKLERE NEDEN TÜBİTAK-TEYDEB AR-GE PROJELERİ İLE  BAŞLANMALI  ?

Örneğin firmanın yeni ürün prototip üretimi için özel bir makineye ihtiyacı var. Bu makineyi ; tasarımı kendisine ait olmak üzere firma bünyesinde ya da tasarım çizimine göre yurt içi firmalara yaptırarak veya ortak proje ile % 4 -% 75 hibe oranlı, ürün+süreç Ar-Ge projesini TÜBİTAK’a vererek destek alabileceği gibi, Ar-Ge projesi ile prototipi yapılmış ürünün seri üretimi için bu makinenin % 50’ye varan hibe desteği için Sanayi Bakanlığı’nın Teknoyatırım destek programına veya  % 75 destek oranlı  KOSGEB Endüstriyel Uygulama Programı’na başvurabilir.

TÜBİTAK-TEYDEB Ar-Ge ve Yenilik destek programı ile sözünü ettiğimiz diğer 2 destek programı arasında 5746 sayılı Ar-Ge Teşvik Kanununa göre mali teşviklerden yararlanma konusunda önemli fark bulunmaktadır.

Teknoyatırımdan ya da KOSGEB Endüstriyel Uygulama Programından  gelen hibe muhasebede 602 Diğer Gelirler hesabına kaydedilerek % 20 Kurumlar vergisine tabidir. Oysa TÜBİTAK-TEYDEB Ar-Ge projesinden sağlanan hibeler 5746 sayılı Kanuna tabi olarak vergiye tabi tutulmaz iken, ek olarak bu Kanunla  göre SGK, Stopaj ve Ar-Ge indirimi desteklerinden istifade edilmektedir.

 

 

5746 SAYILI KANUNA GÖRE TÜBİTAK’DAN GELEN HİBELER HANGİ İŞLEME TABİ  TUTULUR ?

Firmalar, bünyelerinde yürüttükleri  TÜBİTAK Ar-Ge Projesi kapsamında faydalanmak istedikleri “Ar-Ge İndirimi” konusunda, 5746 sayılı Kanun uygulamasını seçebilir. Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliği’nin 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen “Bu hesapta yer alan tutarlar, Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre vergiye tabi kazancın tespitinde gelir, Ar-Ge İndirimi tutarının tespitinde Ar-Ge harcaması olarak dikkate alınmaz. Bu şekilde sağlanan karşılıksız fonlardan yapılan harcamalar yapıldığı yere göre doğrudan gider ya da amortismana tabi iktisadi kıymet olarak muhasebeleştirilir” hükmüne göre hareket edilmesi zorunludur. Bu durumda  TÜBİTAK’tan  gelen hibe, 549 numaralı özel fon hesabına kaydedilerek ticari kazanç matrahına dâhil edilmez.  263 ’deki aktifleştirilen Ar-Ge harcamalarından TÜBİTAK’dan gelen hibe düşülerek, kalan tutar ilgili dönemde net yapılan “Ar-Ge İndirimi” olarak kabul edilir ve Kurumlar Vergisi ya da Geçici Vergi matrahından indirime gidilir. 549 nolu hesaba kaydedilen TÜBİTAK fonları 5 yıl içinde ortaklara kar dağıtımına tabi tutulursa % 15 vergiye tabi tutulur iken, sermaye arttırılmasında kullanılması halinde vergiye tabi değildir.

 

Ar-Ge Harcamalarının İtfası

Proje sürecince harcama ve giderlerin 750 ve oradan da 751 yansıtma hesabı üzerinden 263 nolu Araştırma ve Geliştirme Giderleri Hesabına aktifleştirme kaydının yapılmasına müteakip  Ar-Ge projesi tamamlandıktan sonra, 263’deki Ar-Ge harcaması, bu hesapta tutulmaya devam edilerek % 20 oranlı amortisman ile 5 yılda itfa edilerek, 630 Ar-Ge gideri hesabına borç / 268 birikmiş amortisman hesabına alacak kaydedilir. Aktifleştirilen Ar-Ge harcamasının 263 nolu hesapta tutulup da, örneğin satışa konu olmayarak, kendi ihtiyacı olan makine ya da ekipmanda 253 nolu  hesaba  taşınmamasının  başka bir yönü de; 1501 TÜBİTAK Sanayi Ar-Ge projelerinde firmanın bilançosundaki 263 Ar-Ge gideri hesabında harcama kaydının bulunması halinde % 40 olan temel destek oranına,  % 5 ila 10 oranında değişen ilave desteğin eklenmesidir.

 

SONUÇ

Çağımız bilgi çağı değil, sentez ve entegrasyon çağıdır.Bu bağlamda teşvikleri bir bütün halinde düşünüp sentezleyerek,sıralarını birbirlerini pozitif etkileyecek şekilde belirlemek gerekiyor.