ÜLKEMİZİN AR-GE HARCAMALARININ DÜŞÜK OLMASININ ANA SEBEBİ BİZCE BİLİMSEL AR-GE YOL HARİTASINDAKİ SAPMA VE GELGİTLERDİR

Prof. Dr. Atila BAĞRIAÇIK

Ar-Ge, Yenilik ve Tasarım Hibe Fonları,

Tasarım/Ar-Ge Merkezi Uygulayıcısı,

İstanbul Esenyurt Üniversitesi

Öğretim Üyesi, YMM

www.abdanmerymm.com

abdanmer@gmail.com

16/01/2019

 

 

 

 

 

– Sayın Erkan Ayan’ın Linkedindeki paylaşımına göre Ar-Ge harcamalarının 2017’de GSMH içindeki payları… İsveç: %3.33 Japonya: %3.28 (129.8 Milyar €) Almanya: %3.02 (99.1 Milyar €) ABD: %2.76 (453.3 Milyar€) Fransa: %2.25 AB: %2.07 Çin: %2.06 Britanya: %1.67 İtalya: %1.35 Rusya: %1.1 Türkiye: 0.96 (7.2 Milyar €) Romanya: %0.5.

https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:activity:6489462071187505152

– Bize göre ülkemizin Ar-Ge harcamalarının düşük olmasının ana sebebi bilimsel Ar-Ge yol haritasındaki sapmalardır.

 

AR-GE YOL HARİTASI

– Ar-Ge, Tasarım ve Yenilik proje bazlı danışmanlık çalışmalarımızda şu anda geçerli  bilimsel yöntem mantığına göre hareket ederek, önce mevcut sorunları tespit ederek çözüm odaklı yeni fikirlere ulaşır, sonra yeni fikir ne kadar iyi ve özgün olursa olsun ulaştıracak vasıtalar yoksa bir anlam ifade etmeyeceğini dikkate alarak amaca uygun birden fazla yöntem belirleyerek, tanımlayacağımız parametrelere göre eleştirel analizle uygun bir yöntem seçerek diğer yöntemleri bırakır ve nihayetinde ön seçimin potansiyel risklerini keşfederek, aksiyon planları tanımlarız.

 

AR-GE YOL HARİTASINDAN SAPMALAR

– Bilimsel yol bu olduğunda, çalışmalarımızda üst yönetimin Ar-Ge bazlı çalışma isteği ile rutin urun üretme arzusunu birlikte (combinative) ilişki içine sokarak, hangi taraf baskın düşünce ise proje yapmayı isteyip istemediğine bakarız. Burada 3 olasılık vardır:

  1. Ar-Ge yapma arzusu rutin üretim isteğine göre baskın olursa, projeye karar verilir.
  2. Üst yönetim Ar-Ge yapmak istiyor, ama rutin üretim yapma arzusu daha ağır bastığından, proje başvurusu yapılamıyor.
  3. Zaman içinde konjonktüre göre bazen Ar-Ge tarafı, bazen rutin üretim tarafı ağır basarak, ikisi arasında gel gitler yaşanarak, hem Ar-Ge yapılamıyor hem de üst yönetimin psikolojisi bozuluyor.

SAPMANIN SONUÇLARININ BİLİMSEL İZAHI

– Bu bakımdan Ar-Ge bazlı çalışma için, rutin üretime karşı kesin kararlı duruş sergilenmeden, Ar-Ge çalışmalarında gelişme sağlanamayacağını bilim söylüyor.

– Popper’e göre bu durumun açıklanması: “…bundan anlaşılmaktadır ki, eğer bir kuramda çelişki varsa, o kuramdan her şey çıkar, dolayısıyla gerçekte hiçbir şey çıkmaz. Bize her bilgiyle beraber o bilginin olumsuzunu da verebilen bir kuram, bize hiçbir bilgi veremez. Bundan dolayı, çelişkisi olan bir kuram, kuram olarak hiçbir işe yaramaz.” Bryan Magee, Karl Popper’in Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuramı s.112, Remzi Kitabevi.

– Çelişkiye katlanmama yönünde kesin kararlı olunmadıkça, yeni inovatif fikir ve uygulamalar ortaya çıkmaz, bilim de katma değerli üretim de gelişemez. Bu mücadelede ya rutin üretim mevzisinde ya da yüksek teknoloji mevzisinde yer alacağız, bu iki mevzi arasında kararlı olmayıp gelgitler yaparsak, bu oluş, sadece rutin üretim hattında kalmaya yarar, bizi geriye götürür.