Prof. Dr. Atila BAĞRIAÇIK
Ulusal ve Uluslar arası Ar-Ge ve Yenilik Hibe
Fonları Uygulayıcısı, YMM
PROBLEMATİK DURUM
Bir önceki “AKLIMIZI VE HAYAL GÜCÜMÜZÜ KULLANARAK MAKİNE MALİYETLERİNİ NASIL ORTALAMA % 50 HİBELİ FONLAYABİLİRİZ?” isimli makalemizde yeni ürün prototipini yapmak için gerekli olan yeni süreç makinesinin maliyetini destek kuruluşlarına başvurarak ortalama % 50 oranında hibe almamızı sağlayacak modeli anlatmış idik.
Bu modeli firmalara anlatmak için ziyaret ettiğimizde farklı bir uygulama ile karşılaşıyoruz. Bir örnek vermek gerekirse, firma yaklaşık 3.000.000 TL’lik bir projeyi TÜBİTAK’a veriyor. Projede ürün yeniliği var, bunun prototipini gerçekleştirmek için 2.000.000 TL’lik makine koyuyor, proje onaylanıyor, ancak makine yatırım (veya üretim) amaçlıdır diye ya fatura bedelinin % 16’sı (0,40×0,40=16) ile oransal olarak ya da kapsam dışına alınıyor, proje onaylandığı için reddedemiyor ve neticede o makineyi yapıyor ya da yaptırıyor, finansman sıkıntısına girerek Ar-Ge projesi vermekten soğuyor.
BAŞARILI MODEL NASIL OLMALI ?
1.Eğer firmalar üründe yenilik yapmak istiyorlarsa ve bu yeniliği yapmak için nasıl bir makineye ihtiyaç duyduklarını en iyi onlar bilebilirler. Bünyelerinde deneyimli makine mühendisleri olduğuna göre ihtiyaç duydukları makinelerin tasarımını üç boyutlu çizerler, tasarım girdi ve çıktılarını içselleştirirler ve oluşturdukları imalat çizimlerine göre makine üretimini deneyimleri varsa firma bünyesinde ya da kendi tasarım çizimine göre yurt içindeki firmalara yaptırırlar.
Buradaki kritik nokta, makinenin tasarımının firma tarafından yapılması, tasarım çıktılarına bağlı olarak oluşturulan imalat çizimlerine göre malzeme ya da ünitelerin firma içinde ya da firma dışında yurt içi firma(lara) yaptırılmasıdır. Bir başka deyişle bütçe kalemlerinde makine kalemlerinin dökümünün yapılmasıdır. Makine bir bütün halinde alet-teçhizat grubuna yazılırsa, o takdirde ya oransal destek ya da kapsam dışına alınması büyük bir olasılıktır.
2.Merkezi rolünden dolayı bizler tecrübelerimize dayanarak TASARIMI şu şekilde tanımlıyoruz:
“Tasarım; istenen ürünü elde edebilecek makinenin ardışık hareketlerinin öngörülmesi, öngörülen ardışık alt ünitelerin yapısı (geometrisi, malzemesi vb), çalışma prensibi(Hidrolik, pnomatik vb) ve hangi parametrelerde (sıcaklık, basınç, kuvvet vb) olacağına sistematik olarak karar verme süreci/denemeleridir”.
Bu bakımdan bizce danışmanların ya da akademisyenlerin firmanın Ar-Ge projesinin tasarımına değil, aşağıdaki örneklerde katkısı olabilir:
-Hedeflenen ürün ve makine yeniliklerinin elde edilmesi ancak belli koşullarda geçerlidir, uygun koşulların belirlenmesinin prototip imalata girmeden tasarım düzeyinde belirlenerek olası hataların elenmesi için 3 boyutlu simülasyon çalışması, mühendislik hesapları, SEY(Sonlu Elemanlar Yöntemi) vb. gibi doğrulama faaliyetlerinin yapılması hem kaynak israfını önleyerek maliyet tasarrufu, hem deneme -yanılma süresini kısaltma, hem de doğru işi (etkinlik) doğru şekilde(verimlilik) tanımlayarak proje yapmada etkinlik sağlar.
-Projenin bilimsel yöntem şema aşamalarının belirlenmesi,
-Ön seçimi yapılan üretim yöntemlerinin olası risklerin analizinin yapılması ve azaltılması ve ya önlenmesine yönelik planların yapılması için önerilerde bulunması,
-Risk analizi ve raporlama faaliyeti için yapılacak literatür tarama ve patent araştırmalarının firmanın tasarım için yapacağı çalışmalar için paylaşılması.
-Firmanın bulduğu patent ve makaleler ile kendi çalışmalarımızı birleştirilerek Ön Değerlendirme ve Konsept geliştirmedeki faaliyetleri üzerinde eleştirel analiz yapılması.
-Ar-Ge Projesinin teknolojik yeniliğinin ürün ve/veya süreç yeniliği üzerindeki etkisi konusundaki raporlama için değerlendirme yapılması (Rebecca Henderson, Architectural Innovation,1990).
-Yapılan Ürün ve/veya süreç tasarımı sonucu elde edilen prototip ile, Test/deney sonuçlarının incelenmesi ve tasarım parametrelerinin test/deney sonuçlarının incelenmesi ile aralarındaki ilişkilerin Firma tarafından analizi için raporlaması. Oluşan bilgi birikiminin kalıcılığı için ve sonraki tasarımlara girdi oluşturması açısından raporlanması.
-Firmanın Ar-Ge projesi ile gerçekleştireceği teknolojik yeniliklerin firmanın Pazar payı üzerindeki etkilerinin incelenip, raporlanarak firmaya aktarılması, (Clayton Christensen,1999, Irwin/McGraw-Hill).
3.Bu bakış açısında ortak proje verme öne çıkabilir, geneldeki uygulamalarımıza göre ürün yeniliğini proje veren firma, süreç yeniliğini de makine yapma deneyimi olan firma üstlenmektedir. TÜBİTAK’a Ortak projelerde temel destek oranı olan % 40’a 10 puan ilave edilerek, % 50 olmakta, ilgili yılın kurumlar vergisi beyannamesi ekindeki bilançonun 263 ya da gelir tablosunun 630 ar-ge gideri hesabında bir kayıt varsa en azından 5 puan daha ilave edilerek % 55 destek oranına ulaşılmaktadır. 1501 TÜBİTAK destek programında personel giderleri her zaman % 60 oranında desteklenmektedir.
4.Rekabet edebilmek için ürün yeniliğini sürekli yapmak zorunlu olduğuna göre en azında ürün yeniliği Ar-Ge projeleri verilerek, bir yandan mühendislerin ve teknik personelin maaşlarının bir kısmını destek kuruluşlarından alma ve SGK, Muhtasar ve Ar-Ge indirimi teşviklerinden yararlanma yanında, projenin tamamlanması ile elde edilen prototipin seri üretimi için gerekli olan makineler için KOSGEB endüstriyel uygulama, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının tekno yatırım programı, Ekonomi Bakanlığının 5.Bölge yatırım teşvik belgesi alınması, incelemeli patent ya da raporlu faydalı model alınması ile korunma süresi boyunca elde edilen karın % 50’sinin Kurumlar Vergisi istisnasına tabi tutulması gibi birikimli destekler elde edilebilmektedir.
ÖZET SÖZ
İlgili ulusal ve uluslar arası mevzuatı iyice sindirip, aklımızı ve ruhsal güçten gelen hayal gücümüzü kullanarak Ar-Ge projelerinde birçok fırsatlar yaratabiliriz.