ZITLIK İLKESİNİ UYGULAYARAK KOBİLERİ NASIL AR-GE PROJESİ VERMEYE İKNA EDİYORUM?

Prof. Dr. Atila BAĞRIAÇIK
Ulusal ve Uluslar arası Ar-Ge ve Yenilik Hibe
Fonları Uygulayıcısı, YMM, Öğretim Üyesi

www.abdanmer.com
abdanmer@gmail.com

 

PROBLEM

KOBİ kapsamında birden fazla KOBİ firması  ile İzmir’de 2015 Ağustos ayının son haftasında  Ar-Ge ve İnovasyon konusunda görüştüm. Ayakta kalabilmek, rekabet edebilmek için hepsinin de yeni ürün üretmek için araştırma ve yenilik faaliyetlerinde bulundukları, bunun için kendilerinin bizzat yapabilecekleri ya da firma dışından temin etmeleri gereken özellikli torna, freze, pres, otomasyon gibi yeni makine parkına ihtiyaçları olduklarını söylüyorlar. Şimdiye kadar bu sabit kıymetleri kendi öz kaynaklarından sağladıklarını, ancak şu anda öz kaynaklarının bittiğini belirterek, benden tavsiyede bulunmamı istiyorlar.

Ben önce morallerini bozmamalarını, her sorunun beraberinde çözüm imkânlarını da getirdiğini, sorunlara sahip olup, bunun farkında olunmasının ve o anın yaşanmasının  proje yazmanın çıkış noktası olduğunu, gelişmek için problem yaşamak iyidir, buna sevinmek gerekir diyorum, bu yaklaşımı başlangıçta yadırgıyorlar. Bu konuda aşağıdaki anlatımlarda bulunuyorum.

ÖNCE MEVCUT DURUM ANALİZİ (STATE OF THE ART)

– Her şeyden önce KOBİ’lerin önemli bir bölümü ilk projelerinde Ar-Ge projelerine ve alınan hibelerin gerçekliğine pek inanmıyorlar, bunun sonucu geleneksel davranış olan Ar-Ge ve Yenilik yapmadan rutin üretim ağırlıklı çalışmak ve gerekli olan makine teçhizatın da al-tak şeklinde tedarik edilmesidir. Yönetim danışmanı değerli arkadaşımız Sayın TUNCAY YIKAR Beyin tipik bir Türk KOBİ’si hakkındaki değerlendirmesi bizce çok ilginç:

Türkiye’de özellikle bazı orta ölçekli – KOBİ olarak (birçok küçük ölçekli işletmeleri hiç hesaba katmıyorum) çalışan işletmeler düzgün yönetilmiyor. Bırakın teşviklerden yararlanmayı nasıl üretim yapacaklarını, işletmelerini nasıl yöneteceklerinden haberleri pek olmuyor.

-Okumuyorlar, -Araştırmıyorlar, –Eğitim almıyorlar, –Seminerlere gitmiyorlar, – Uzman kişilerden yardım ve destek almıyorlar, – Etkin ve Uzman Danışmanları kullanmıyorlar, asıl olan Danışmanları nasıl kullanacaklarını pek bilmiyorlar, – (Birde piyasada bazı kişiler uzman veya danışman adı altında dolaşarak iyi niyetli kişileri kandırıyorlar,)

Bütün bunların doğrultusunda Devletin veya AB’ nin vermiş olduğu  hibe /kredi miktarlarının %80 ni kullanılmadan – bir çok işletme farkında olmadan paralar geri iade ediliyor.

İşletmelerde hep bir korku var. – Nasıl proje üretebiliriz? – Proje nasıl hazırlanır? – O kadar detayın altından nasıl kalkarız? – Yeterli – nitelikli elemanlarımız yok, – Biz başaramayız! Biz yapamayız! gibi korkular söz konusu.

-Ar-Ge projesi yapma ve hibelendirme süreci konusunda yeterli bilgi sahibi olunmaması da güvensizlik yaratıyor. Bize göre ulusal ve uluslararası kılavuzları, dokümanları, kitap, makaleleri pek okuma alışkanlığı yok. Oysa Immanuel Kant’ın dediği gibi ancak bilgi ile geleneksel yaklaşım ve davranışlara olan bağımlılığımızdan kurtulabiliriz. Kant’a göre burada sorun, aklı kullanma kararlılığı ve cesaretini tam olarak gösterememektedir.

 

NEGATİF DUYGU İÇİNDE OLUNMASI PROJE VERMEME YANINDA SAĞLIĞA DA ZARAR VERİYOR

 Ar-Ge projesi verme konusundaki negatif düşünceler yapılan araştırmalara göre firmanın performansını düşürdüğü gibi ilkin üst yönetimin ve müdürlerin sağlıklarını bozuyor.  Firma sahiplerinin ve/veya müdürlerinin negatif düşünce içinde olmalarının Dr. Travis Bradberry’e göre hem performanslarını olumsuz yönde etkiledikleri hem de bağışıklık sistemlerini zayıflatarak tümör ve mikrop kapmaya karşı pozitivistlere göre daha hassas hale geldikleri araştırmalarla kanıtlanmış durumdadır. Üst yönetimin negatif düşünce yapısı da personeli de olumsuz etkiliyor. Bu araştırmacıya göre,  sigorta poliçesi satan pozitivistler (iyimserler), pesimistlere (kötümserler) göre satışlarında % 37’in üzerinde artış sağladıkları, ayrıca ilk yılda firmayı terk etme oranının kötümserlerde iyimserlere göre 2 kat fazla olduğu kanıtlanmıştır.

-Bizce diğer bir durum, sorunları iyileştirmek için bir fırsat gözüyle bakıp çözüm için yeni yöntemler bulmak ve bu kapsamda proje yapma arayışına girilmemesidir, gerekli çabanın gösterilmemesidir. Ar-Ge projesi yazma konusunda uzman birçok danışman bulunmakta olup, onlardan hizmet alınabilir. Ancak burada da sisteme güvenmemekten dolayı bazı firma sahipleri danışmana “önce proje çıksın ve havale gelsin, o zaman ödeme yaparız” diyorlar. Oysa proje danışmanlığına başlama ile hibe havalesinin gelmesi ortalama çoğu zaman bir yılı bulabildiğinden, danışmanın yaşama şansı yok edilerek, sağlıklı işbirliği kurulamamaktadır.

-Okumama yanında, parasal ve mali teşvikleri bir bütün halinde değil de, kısmi olarak birbirinden bağımsız olarak görüp değerlendirmek, Ar-Ge projesi yapma motivasyonunu bizce negatif etkiliyor. Çoğu KOBİ sahibi öz kaynak yetersizliği ile vergi ve sosyal yükümlülüklerinin yüksekliğinden yakınıyor. Oysa Ar-Ge projesi yapıp, TÜBİTAK, KOSGEB ve daha ileri aşamada Avrupa Birliği Projeleri verse, alınacak hibe yanında 2008 yılında yürürlüğe giren 5746 sayılı Ar-Ge Teşvik Yasası ile vergi matrahından indirmek için % 100 Ar-Ge indirimi yanında çalışanların gelir vergisi stopaj desteği ile SGK işveren desteğinden de yararlanılarak, büyük bir rekabet üstünlüğü elde edilebilmektedir. Ayrıca TÜBİTAK ya da KOSGEB  Ar-Ge projesini başarı ile tamamlayan KOBİ,prototipin  seri üretim ve ticarileşmesi için standart makine alımı ve yeni eleman istihdamı için KOSGEB’in endüstriyel uygulama programı ile Sanayi Bakanlığının Teknoyatırım ve Ekonomi Bakanlığının 5.Bölge  yatırım teşvik belgesinde ek parasal ve mali teşviklerden yararlanma imkanına kavuşmaktadır.

-KOBİ’ler arasındaki rekabet içinde işbirliği bilincinin de tam olarak gelişmemesi Ar-Ge projesi yapma konusunda karşılıklı pozitif etkilenmeyi ve birlikte iş yapmayı engelliyor. Bu yapının bizce en olumsuz sonucu, çoğunluğu konsorsiyum projeleri olan Avrupa Birliği Ar-Ge projelerine Türkiye’nin katılımının çok düşük düzeyde kalmasıdır.

ÇÖZÜM İÇİN ZITLIK İLKESİNİ UYGULAMAK

-Her şeyden önce Ar-Ge projesi verme konusundaki negatif düşüncelerden kurtulunarak,pozitif düşüncelere geçmemiz gerekiyor. Dr. Travis Bradberry’, bunun için 2 adımlı bir süreç önererek, ilkin hayal ürünü şeylerle gerçeklerin birbirinden ayrılarak gerçekçi olunmasını ikinci olarak da negatif düşüncelerin gün içindeki, geçmişteki ya da gelecekteki pozitif düşüncelerle yer değiştirilmesini,  pozitife odaklanılmasını ve bunun için mücadele edilmesini önermektedir. Yazar ayrıca yanlış negatif enerji yüklü hayal ürünü düşüncelerden kurtulunulmasında güvendiğimiz kişilerden de görüş alarak,gerçekliğe doğru yönelmemizi öneriyor.(Kaynak link: https://www.linkedin.com/pulse/how-positivity-makes-you-healthy-successful-dr-travis-bradberry)

-Çözüm için bilinçli(farkındalıklı) çaba gösterilmesi sorumluluğu ilkin üst yönetimin üzerindedir. Yukarıda sıraladığımız mevcut negatif durum, duygu ve düşüncelerle SÜREKLİ MÜCADELE EDEREK, iş yapma usullerimizde iyileştirme yapmaktır (yani yenilik-inovasyon yapmaktır), bir bedel ödemektir. Peki nasıl iyileştirme yapacağız, izleyeceğimiz bir yöntem, yol var mı? devam ediyorum.

ZITLIK İLKESİ: Mevcut durumla iyileştireceğimiz durumu birbirine zıt olarak, bir bütün halinde bütünleşik olarak görmek, ara vermeden iyileştireceğimiz her  bilinçli (farkındalıklı) eylem, düşünce ve duygu ile mevcut durumun etkisini azaltmak, ona direnmeden sadece onu izlemek, (mevcut durumu ortadan kaldırmak değil – Hiçbir şey zıttı olmadan var olamaz, mevcudu yok edersek, iyileştireceğimiz unsur da olmaz, onu da ortadan kaldırırız), bu yolla iyileştireceğimiz durum baskın durum olduğunda, sonuç hedeflediğimiz şekilde gerçekleşir.

“Savaş Sanatı” kitabını yazarı Sun Tzu’nun tezi de bu yaklaşımı doğrular niteliktedir: Eğer düşmanınızı ve kendinizi bilirseniz yüzlerce savaşı en az kayıpla kazanırsınız.

  • Eğer düşmanınızı bilmez, sadece kendinizi bilirseniz ya kazanırsınız ya da kaybedersiniz. Sonuç belirsizdir.
  • Eğer düşmanınızı ve kendinizi de bilmezseniz, her zaman kendinizi tehlikeye sokarsınız.”( https://www.linkedin.com/pulse/swot-analysis-bulent-delen?trk=prof-post)

 

SONUÇ

Ar-Ge projesi vermeme konusunda inancı olan firmaları en fazla 2 kez ziyaretimle ikna ederek ilkin TÜBİTAK 1507 destek programına başvurmalarını sağlıyorum. Bunu da negatifliğe karşı mücadelede zıtlık ilkesinin bana verdiği pozitif bakış açısı ile başarıyorum. Zıtlık ilkesi ile elde edilen başarının beraberinde firma yönetimi ve Ar-Ge eki binin moralini de iyileştirerek, daha sağlıklı bir yapıya kavuştuklarını gözlemliyorum. Zıtlık ilkesi, evrensel olma karakteriyle bir alanda elde edilen başarının diğer tüm alanlara yansıtma özelliğine sahiptir.

Etiketler: